Zaman geçiyor ama altın hala parlıyor

Günümüzün değişken dünyasında Peru, Kazakistan, Türkiye, Mısır ve Polonya gibi ülkeler, gerek üretici gerekse önemli külçe rezervlerine sahip merkez bankası olarak altınla güçlü bağları ile öne çıkıyor. Bu ülkelerin çoğu için altın parlak bir metadan daha fazlasıdır. Dış şoklara karşı bir tampon ve finansal basireti simgeliyor.

Piyasa, altını mevcut küresel ortamdan faydalanmak için iyi konumlanmış bir varlık olarak öne çıkarıyor. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki düşük faiz oranları, ısrarcı enflasyon, artan jeopolitik belirsizlik, ekonomi politikasındaki oynaklık ve birçok para biriminin dolara karşı güçlenmesi gibi faktörler, rezerv varlık olarak altının çekiciliğini artırdı. Bu eğilim sadece merkez bankalarında değil, aynı zamanda ETF'lere olan güçlü talebin altın fiyatlarını desteklemeye devam ettiği özel sektörde de görülüyor.

Altın fiyatlarının son dönemde tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşması tesadüf değil. Bu bağlamda altına orta tek haneli bir tahsis, yatırımcıların portföylerini çeşitli risklere karşı korumaları açısından ilginç bir seçenek.

Kendinizi altına maruz bırakmanın alternatifleri. Roma'ya ulaşmanın birden fazla yolu var

Altın fiyatları yükselirken bazı yatırımcılar bu fırsatı çoktan kaçırdıklarını düşünebilir. Bu görüşe katılmıyoruz: Analizimiz altının görünümünün güçlü olmaya devam ettiğini gösteriyor. Ayrıca trende katılmaktan çekinenler için metale maruz kalmanın farklı yolları olduğunu da vurguluyoruz.

Bu konuya doğrudan yatırım yapmak isteyenler için emtiaolarak, dünya merkez bankalarının, kurumsal yatırımcıların ve perakende yatırımcıların altın talebinin sağlam kaldığına ve bu durumun altın değerindeki tabanın korunmasına yardımcı olduğuna inanıyoruz.

Alternatif arayanlar için bir seçenek, altının fiyatı belirli bir seviyenin altına düştüğünde altın satın alma taahhüdü karşılığında ek gelir elde etmenize olanak tanıyan “satma” opsiyonlarını satmaktır; Böylece fiyat sabit kaldığı veya yükseldiği sürece ekstra getiri elde etmek mümkün. Ek bir yol da, sektördeki çeşitlendirilmiş şirket portföyüne erişim sunan ve dolaylı ve verimli bir şekilde altına yatırım yapmanızı sağlayan ETF'ler aracılığıyla altın şirketlerine yatırım yapmaktır.

Altına maruz kalmanın bir başka yolu da devlet veya kurumsal risktir. Örneğin Peru, ihracat kazançlarını arttırdığı ve hem mali hem de dış hesaplarını güçlendirdiği için yüksek altın fiyatlarından doğrudan yararlanıyor. Kazakistan ayrıca, uluslararası rezervlerinin %60'ından fazlasının altından oluşmasıyla da öne çıkıyor; bu, dış tamponlarını artırmasına ve fiyatlar yükseldiğinde devlet ve yarı devlet riskini azaltmasına olanak tanıyor. Polonya ise son yıllarda altın rezervlerini önemli ölçüde artırmak ve varlıklarına ek bir güvenlik katmanı eklemek için çaba gösterdi.

Opsiyonlardan altına bağlı ekonomilerin devlet tahvillerine, altın şirketlerine kadar pek çok alternatif var. Rakamlardan verilen mesaj açık: Belirsizlik zamanlarında yatırımcılar genellikle neyin kalıcı olduğunu yeniden keşfederler.


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir