Plastikleştiriciler daha erken yasaklanmalıydı

1 Ocak'tan itibaren, plastikleştirici olarak da bilinen kimyasal bisfenol A (BPA), AB'de gıdayla doğrudan temas eden teneke kutularda, şişelerde ve diğer ambalajlarda artık kullanılamayacak. Aynı durum ilgili maddeler için de geçerlidir. Bisfenol A'nın vücutta hormon benzeri bir etkisi vardır ve bağışıklık sistemi ile hormonal sistemi etkilediğinden kuvvetle şüphelenilmektedir. Yapılan çalışmalarda kanser, diyabet ve nörolojik bozukluklarla ilişkilendirilmiştir.

Plastikleştiricilerin doğurganlığa zarar verdiği görülüyor ve erkeklerde sperm sayısındaki düşüşten ve artan sayıda konjenital genital malformasyondan sorumlu olabilir. Eğer gıda ambalajında ​​BPA ve benzeri maddeler bulunuyorsa, bunların gıdaya ve dolayısıyla insan organizmasına geçme riski her zaman vardır. Bispenoller hayvanlar ve bitkiler tarafından absorbe edildiği çevrede de birikebilir.

Fransa'da zaten yasaklandı

Bunların hiçbiri yeni değil. Komşu Fransa'da yıllardır gıda ambalajlarında bisfenol A'ya izin verilmiyor. Almanya'da ve AB düzeyinde bisfenol A ve benzeri maddeler daha önce yalnızca biberonlarda yasaklanıyordu. Bir saçmalık. Korunması gereken sadece bebeklerin sağlığı değil, tüm tüketicilerin sağlığıdır. Ayrıca hamile kadınların diyetlerinde çok fazla plastikleştirici tüketmesi durumunda çocuklar doğumdan önce zarar görebilir.

Kimyasalların daha fazla yasaklanmasına sektörde sert bir direnç vardı. Bu da yeni bir şey değil. Bu maddeler üreticiler için faydalıdır; az para karşılığında bunları tam olarak ihtiyaçlarına göre ambalaj üretmek için kullanabilirler. Zararsız alternatifleri aramak zaman alıcı ve pahalıdır. Politikacıların tereddüt etmesinin ve başlangıçta plastikleştiricilerin oluşturduğu tehlikeyi kapsamlı bir yasaklama için yeterince yüksek olarak sınıflandırmamasının nedenlerinden biri de budur.

Tüketici avukatları uyardı

2023 yılında Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), plastikleştirici tüketiminin insanlar için güvenli olması gereken günlük dozu kontrol etti. Başlangıçta varsayılan değerden 20.000 kat daha düşüktü. EFSA ayrıca bağışıklık sistemi üzerinde zararlı bir etki buldu. Tüketici savunucuları uzun süredir riskler konusunda uyarıda bulunurken, şimdi nasıl böyle bir yanlış değerlendirme yapılabileceği sorusu ortaya çıkıyor.

Avrupa Birliği'nde şu anda yürürlüğe giren yasak çok uzun süre ertelendi. Sonuç olarak insanların ne ölçüde zarar gördüğü belli değil. AB'nin gelecekte sanayinin çıkarları yerine nüfusun sağlığını korumaya daha hızlı öncelik vereceğine dair umut devam ediyor.