Psikologların insanlardan yapmalarını istedikleri basit bir görev var. İnsanlardan birkaç olumlu anıyı ve birkaç olumsuz anıyı yazmalarını istiyorlar. Bunu yaptıklarında bazı insanlar daha olumlu anılar yazıyor. Bazılarının aklına daha olumsuz anılar geliyor.
Araştırmacılar insanlardan gelecek için de bunu yapmalarını istedi. Bazı insanlar sabırsızlıkla bekledikleri pek çok şey hakkında yazmayı kolay buluyor. Diğerleri endişelendikleri şeyler hakkında yazmayı daha kolay buluyor.
ABD ve Çin'deki yetişkinlerden tam da bunu yapmalarını istedik. ABD'de insanların anılarında olumluluk yanlılığı görülüyordu. Olumsuz anılardan çok olumlu anıları yazdılar. Çin'deki katılımcılar bunu yapmadı. Olumlu ve olumsuz arasında neredeyse eşit dengedeydiler.

İnsanlara geleceklerini düşünmelerini sorduğumuzda da aynı model ortaya çıktı. Onlardan hayatlarında heyecanlandıkları veya endişelendikleri şeyleri listelemelerini istedik.

Biz de sorduk İnsanlar ülkelerinin geleceği hakkında yazsınlar. İşte işler burada tersine döndü. Amerikalılar kötümserleşti. Çin'deki insanlar dengeli kaldı.

Bu biraz çelişkili görünüyor çünkü ülkenin geleceğinin insanların bireysel gelecekleri üzerinde bir miktar etkisi olması gerekiyor.
Benlik ve Kolektif
Amerikalılar neden benlik ve kolektif için farklı bir gelecek görüyor? Sebeplerden biri, insanların benlik ile kolektif arasındaki ilişki hakkında düşünme biçimindeki kültürel farklılıklar olabilir.
ABD'de katılımcılarımız hem kendileri hem de ülke açısından zıt modeller sergilediler. Ancak Çin'de insanlar hem kişisel hem de kolektif geleceklerine yönelik benzer tutumlar sergilediler.
Çin'de insanlar ABD'deki insanlara göre daha büyük bir kolektife daha bağlı hissedebilirler Benlik ve kolektif arasındaki bu daha güçlü bağlantı, Çin'deki insanların kişisel ve kolektif geleceklerini yüksek düzeyde bağlantılı görmelerine neden olabilir. Amerikalılar bireysel çıkarlara daha fazla önem verdikleri için kendi geleceklerini grubunkinden kopuk görebilirler. Bu da onların kişisel ve kolektif geleceklerine ilişkin farklı tutumları açıklayabilir.
Anahtar, insanların kendi gruplarına yakından bağlı hissedip hissetmedikleri olabilir. Ortak yazarlarımın başka bir çalışması şunu buldu: Amerikalılar, kendi devletlerinin ABD tarihine diğer insanların kendi devletleri hakkında düşündüklerinden çok daha fazla katkıda bulunduğunu tahmin ediyorlardı. Amerikalılar eyaletleri hakkında farklı düşünüyor olabilir çünkü eyaletler onlara ülkenin bütününden daha yakın.
İnsanlar geleceği tahmin etmek için geçmişe dair kavramlarını kullanabilirler. İnsanlar devletleri düşünürken de bunu yaptılar. İnsanlar kendi devletlerinin ABD'nin geleceğine diğer eyaletlerdeki insanlardan daha fazla katkıda bulunacağını düşünüyorlardı.
Sonuçlarımız Amerikalıların kendi gelecekleri konusunda iyimser, ancak ülkenin geleceği konusunda kötümser olduklarını gösterdi. Bu model, insanların kendi kaderlerini ülkenin kaderine bağlayıp bağlamama konusundaki farklılığı ortaya çıkarabilir. Bu modelin, insanların sağlık sigortası için ne kadar ödeyeceğimi (daha ucuz planı alıp yüksek indirimi riske atacak mıyım?) ve ülkeye fayda sağlayan politikaları birey pahasına destekleyip desteklemeyeceğimi (zengin bir kişinin artan oranlı vergiye oy vermesi gibi) gibi karar verme şeklini etkileyip etkilemeyeceğini merak etmeden duramıyorum.
Bir yanıt yazın