İslamcılık: Güvenlik yetkilileri başka yöne baktığı anda Yahudi nefreti patlak veriyor

Uzun zamandır Batı'daki insanlar, vicdan azabı nedeniyle Arap kültürel bölgesinden kitlesel göçün sonuçları hakkında pek konuşmadılar. Artık sonuçlarına katlanmak zorundayız. Artık somut adımlar atmanın zamanı geldi.

Perşembe akşamı Fransa ile İsrail arasında oynanan uluslararası maçta, birkaç kavga dışında her şey yolunda gitti. Peki iyi ne anlama geliyor? 13.000 seyircili bir maçın 4.000 polis tarafından korunması iyi bir şey mi? İsrailli futbolcuların Paris topraklarına ayak bastıkları anda elit bir Fransız polis biriminin refakatinde olması normal mi?

Geçen hafta Amsterdam'da yapılan Yahudi avının ardından, Paris olayı karşısında insan rahat bir nefes alabilir, ancak Yahudilere karşı nefret – ister anti-Siyonist ister anti-Semitik biçimde – her yerde hissediliyor. Güvenlik yetkilileri başka yöne baktığında ya da uyuduğunda patlak veriyor.

Yarım asır önce yazar Albert Camus bunu kısa ve öz bir şekilde ifade etmişti: “Olayları yanlış adlandırmak, dünyadaki mutsuzluğu artırmaktır.”

Çok uzun zamandır Batı'daki insanlar vicdan azabından dolayı sadece Arap kültürel bölgesinden kitlesel göçün sonuçlarından bahsettiler. Artık sonuçlarına katlanmak zorundayız. Demek istedikleri şu: Bir yanda İslamcı iddialar, diğer yanda sağın güçlenmesi.

Kendi hatalarınızla yüzleşin!

Artık harekete geçilmesi gerekiyor. Ortadoğu'dan gelip Avrupa'da suç işleyen herkese şunu söylemek lazım: Boşanma konusunda bize yardım edin ve kendi hatalarınızla yüzleşin.

Suç işleyen çifte vatandaşlar yerel vatandaşlıklarını kaybetmelidir. İşler şu an olduğu gibi devam edemez. Aksi halde -Karl Popper'ın deyimiyle- “açık toplum ve onun düşmanlarından” geriye kalan tek şey düşmanlardır.


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir