Başbakan, Şampiyonlar Ligi'ni kötüye kullanıyor

26 Kasım 2025 Çarşamba 11:58

Lig ile Premier Lig arasındaki fark hiç bu kadar belirgin olmamıştı. Şampiyonlar Ligi'nin bu edisyonu, her iki şampiyonanın da yaşadığı anın etkileyici bir röntgenini bırakıyor. En son örnek Salı günü Stamford Bridge'de Chelsea'nin Barselona'ya karşı kazandığı (3-0) yankılanan zaferle görülebilir.

İspanyol ve İngiliz kulüpleri arasındaki dokuz doğrudan düello, izole sonuçların ötesine geçen bir dengesizliği açığa çıkarmak için yeterli oldu: İngiliz takımları sekiz galibiyet elde etti ve 19 gol attı; İspanyollar ise zar zor bir galibiyet ekledi (Barselona Newcastle'da 1-2) ve toplamda dört gol attı. İngiliz futbolunun otoriteyle hakim olduğunu ve İspanyol futbolunun sınırlarını terk ettiğinde endişe verici bir rekabet gücü kaybı yaşadığını doğrulayan bir trend.

Her ne kadar maçların belirli bir coğrafi önyargısı olsa da, dokuz maçın yedisi Britanya topraklarında oynandığından, bu durum Premier takımların bariz üstünlüğünün takdir edilmesini engellemedi. En temsili düello Chelsea-Barcelona'ydı. İngiltere şampiyonasında ikinci sırada yer alan Londralılar, Lig ikinci sıradaki takımı saha içinde ve dışında iz bırakan bir yeterlilikle mağlup etti. Chelsea'nin Cartagena'daki kalecisi Robert Sánchez'in alay hareketini dinlemeniz yeterli: “Premier Lig'e gelene kadar herkes çok iyidir.” Kışkırtıcı olduğu kadar son yıllarda yaşananları da anlatan ve bu sezon neredeyse karikatürize bir ifadeye ulaşan bir ifade.

Ligin, giderek sağlamlaşan iş modeli ve sezondan sezona büyüyen yatırımlarla desteklenen ekonomik kapasitesi, kulüplerinin daha derin, daha fiziksel ve daha rekabetçi kadrolar oluşturmasına olanak tanıyan Premier karşısında zemin kaybettiğine dair işaretler zaten mevcuttu. Ancak 2025-26 sezonunda yaşananlar bir trendden daha fazlası: eşit şartlarda rekabet etmeyen iki şampiyona arasındaki farklılığın açık bir belirtisi.

Barça'nın tek zaferi

İspanyol kulüpleri arasında yalnızca Barselona, ​​İngilizlerin toplam hakimiyetini kırmayı başardı. St. James' Park'taki zaferleri, toplam sekiz yenilginin içindeki tek sevinçti. İspanyol temsilcilerin geri kalanı Real Madrid, Atletico, Athletic ve Villarreal, bazı durumlarda en iyi anlarını bile yaşamayan rakiplerini durdurmanın bir yolunu bulamadılar. Xabi Alonso'nun takımı Anfield'da gemi kazası geçirdi (1-0) ve sadece Thibaut Courtois'in olağanüstü performansı bu yenilgiyi engelledi. Liverpool gibi kötü zamanlardaki bir takımın Real Madrid'i bu kadar net bir şekilde mağlup edebilmesi, iki şampiyona arasındaki mesafenin sadece zihinsel veya fiziksel değil aynı zamanda taktik ve futbol açısından da olduğu hissini güçlendiriyor.

Diğer toplantılar Lig temsilcileri için çok daha sancılı geçti. Atlético, Emirates Stadyumu'nda Arsenal'e karşı 4-0 yenildiğinde en ağır darbelerden birini aldı; bu skor, her iki takım arasındaki yoğunluk, hız ve güç farkını yansıtıyordu. Kırmızı-beyazlılar, Liverpool ziyaretinin ilk gününde zaten kaybetmişti. Athletic ve Villarreal kendi sahalarında sırasıyla Arsenal ve Manchester City karşısında çok fazla direnç göstermeden mağlup oldular ve İspanyol futbolunun İngiliz futboluna karşı olumsuz serisini genişlettiler.

İşaretlemeden 600 dakikadan fazla

En açıklayıcı istatistiklerden biri İspanyol takımlarının İngiliz takımlarına karşı gol atamamasıdır. Lig temsilcileri dokuz maçın yalnızca ikisinde gol atabildi. Sadece Newcastle'a karşı Barselona ve Anfield'da Atletico, İngiliz takımlarına karşı bir golü kutlayabildi. Bu, art arda yedi maça gol atmadan çıktıkları anlamına geliyor; bu, hem İngilizlerin savunma sağlamlığını hem de İspanyolların yumruk eksikliğini ortaya koyuyor. Premier Lig'deki rakibine karşı atılan golün kutlanmadığı 600 dakikadan fazla süre var; bu, İspanyolların son golünün tarihi olan 17 Eylül'den bu yana uzatılan bir dönem: Marcos Llorente'nin Liverpool'a attığı ikinci double.

Eğer bu Şampiyonlar Ligi'nin gösterdiği bir şey varsa o da Premier Lig'in sadece ekonomik olarak değil, sporda da tempoyu belirlediğidir. Ve sadece on yıl önce kıtaya hakim olan Lig, yeniden en üst düzeyde rekabet etmek istiyorsa, şimdi modelinin yeniden düşünülmesini gerektiren yapısal bir zorlukla karşı karşıya.

Dokuz düello

Barça-Newcastle (1-2)

Tottenham-Villarreal (1-0)

Liverpool-Atletico (3-2)

Athletic-Arsenal (0-2)

Arsenal-Atletico (4-0)

Villarreal-Manchester City (0-2)

Liverpool-Real Madrid (1-0)

Newcastle-Atletik (2-0)

Chelsea-Barselona (3-0)


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir